Yazıma başlamadan önce bir önceki yıl sonu değerlendirmeme göz attım. 1 Ocak 2021’de paylaştığım yazıdan sonra yalnızca 1 adet görsel paylaşımı yapmışım.

365 günde 1 adet yazı, 1 adet görsel paylaşımı. Sanırım geçmiş yılın değerlendirmesini bu rakamlar biraz ifade ediyor.

Bir şey paylaşmak içimden o kadar gelmedi ki…

Pandemi, doğal afetler, tartışmalar, gerilimler, endişeler, belirsizlikler, ekonomik ve siyasi krizler ile dolu bir yıl.

Covid-19 ve varyantları, Türkiye’nin dört bir yanında çıkan orman yangınları, Karadeniz sel felaketleri, müsilaj, kur artışları, yüksek enflasyon, ekonomik kriz, istifa ve görev değişiklikleri, işsizlik, Joe Biden hükümeti, Rusya’nın gergin dış politikaları, Taliban’lı Afganistan, Belarus ve Polonya göçmen krizi, Almanya’da Merkel sonrası yeni hükümet, iklim değişikliği, çip krizi, küresel asgari kurumlar vergisi, İsrail ve Filistin çatışmaları, zero click Pegasus casus yazılımı, Pandora Papers vergi cennetleri…

Bu konu başlıkları ne kadar zorlu bir yılı geride bıraktığımızı yeteri kadar özetliyor. 2021 yılı hem bireysel hem de kurumsal hayatlarımızda değişen koşullarla savaştığımız bir yıl oldu.

Güzel anlarımız, keyifli vakitlerimiz de oldu tabi. 2021 yılından bazı gelişmeler:

- Projelerimize durmaksızın yatırım yapmaya devam ettik. Emek verdiğimiz işler kayda değer gelirler üretmeye başladı.

- Aramıza Kubilay katıldı. Güçlü iletişim becerileriyle başarılı bir satışçı olmak için kendini her geçen gün geliştirmeye devam ediyor.

- Daha profesyonel bir girişimci yapı için kolları sıvadık. Görev dağılımları, maaş stratejisi ve organizasyon yapısı için detaylı araştırmalarımız devam ediyor.

- Global bir proje için ilk adımları attık. Kazandığımız tecrübelerin yurt dışında da başarılı sonuçlar getireceğine inanıyoruz.

2022’nin de kolay bir yıl olacağını zannetmiyorum. Ülkemiz uzun süredir gittikçe derinleşen bir ekonomik kriz ve siyasi çatışmanın içerisinde.

Üretim maliyetlerini direkt olarak etkileyen yüksek fiyatlı masraflar ürünlere (gıda başta olmak üzere) zam olarak dönüşüyor. Gerçek enflasyon değerleri çok ciddi alarmlar veriyor ve ilerleyen günlerde daha yıkıcı bir etkisi olacak.

Türk Lirası her geçen gün değer kaybediyor ve halkın alım gücü düşüyor.

Böyle bir ortamda kemerleri sıkıp yılmadan, yıkılmadan çalışmaya devam edeceğiz.

Ne olursa olsun, iyisiyle kötüsüyle hayat devam ediyor. Yaraların sarıldığı, umutlarınızın yeşerdiği, sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz mutlu ve sağlıklı bir yıl diliyorum.